Hasta iken halımızı soranlara selam olsun…

Geçen gün Yeter bacıdan Fatma bibiyi sordum!.. Oda bir anısını anlattı. “Bir gün Bayramla gittik hastaneye, bacımın başında o ağladı ben ağladım, meramımızı verene kadar! Gözyaşı dökmekten ve Tanrıya hayırlısı neyse onu dilemekten başka elimizden bir şey gelmiyor,” dedi.

Ali abi içinde aynı şey geçerli!..

Hakikaten de sözün bittiği durumdur, bu! İnsan insana, sevdiklerine iyi niyet göstergesi olarak: “Şükür canın sağ ya… Canın sağ olsun gerisi mühim değil… Şükür malın mülkün eşin dostun bir birinden kıymetli ailen, eşin çocukların var… Allah uzun ömür versin! Her şey gelir geçer!?. vb.”der. Geçecek bir yara vermemiş ki yaradan…  Hayır duaların bedduaya dönüştüğü böylesi durum nasıl olabilir, Tanrım?!.  Tanrı bu Can’ların ailesi ve sevenlerini koruyup kollasın ve bunu onların son  gam, keder ve kasvetleri  etsin!..

Bu derdi veren Tanrı hastalarımızın da başındaki sağların da acısını dindirecek bilinmezinden bir deva bağışlasın.  Buna ancak tenin ve Can’ın maliki Canan’ın kudreti yeter!

 

Sitemizdeki eski resimlerin bir nüshalarını bir resim sitemize yüklerken rastladık, yukarıdaki resme. 2008, 2009’da çekmişiz bu resimleri.

 

BEN ÖLECEK ADAM DEĞİLİM

Kapımı çalıp durma ölüm,
Açmam;
Ben ölecek adam değilim.

Alıştım bir kere gökyüzüne;
Bunca yıllık yoldaşımdır bulutlar.
Sıkılırım,
Kuşlar cıvıldamasa dallarında,
Yemişlerine doymadığım ağaçların,
Yağmur mu yağıyor,
Güneş mi var,
Farketmeliyim
Baktığım pencereden.
Deniz görünmeli çıksam balkona.
Tamamlamalı manzarayı
Karlı dağlarla sürülmüş tarlalar.
Ekmekten olamam doğrusu,
Nimet bildiğim;
Sudan geçemem,
Tuzludur teneffüs ettiğim hava.
Ya nasıl dururum olduğum yerde,
Öyle upuzun yatmış,
İki elim yanıma getirilmiş,
Hareketsiz,
Sükûta râmolmuş;
Sanki devrilmiş bir heykel?

Ellerim ne der sonra bana?
Soğumuş kalbime ne cevap veririm?
Utanmaz mıyım ayaklarımdan?

Kalkmalıyım,
Dolaşmalıyım,
Sokaklarda, parklarda.
El sallamalıyım
Giden trenlere,
Kalkan vapurlara.
Bilmeliyim,
Gölgelerin boyundan,
Saatin kaç olduğunu…
Islık çalmalıyım.
Türkü söylemeliyim
Yol boyunca,
Keyfimden ya hüznümden.
Geçmiş günleri hatırlamalıyım,
Dalıp dalıp akarsuya,
Hayaller kurmalıyım,
Güzel geleceğe dair.
Yanımdan geçenler olmalı,
Selâm almalıyım;
Robenson’u düşünmeliyim,
Garipliğini:
Şükretmeliyim
İnsanlar arasında olduğuma.
Nedir ki eninde sonunda ölüm?
Ayrı düşmek değil mi aşinalardan?

Kapımı çalıp durma ölüm,
Açmam;
Ben ölecek adam değilim.

Yazar : CAHİT SITKI TARANCI

Click here to view these pictures larger

Geçmiş olsun…

 

 

Dün hasta ziyaretine gittik. İlk olarak Zekine(Kıyak) bacı düşmüş ve omuzu incimisti. İki haftadır kolu askıdaydı. Sonra diğer hastalarımızın yanına gitmet istedik. Yolda Araştırma Hastahanesinden gelen Salman İnce ile karşılaştık. Ali (Çeviker)abinin yanından gelidiğini söyledi.

Ali abi yoğun bakımda imiş ve kimseyi görüştürmüyorlarmış. Talip (Mercanoğlu) abi de dört gündür Araştırma hastahanesinde. Doktorlar uyutuyorlarmış. On gün daha böyle devam edecekmiş bu. Talip abi nefesini oksijen tüplerinden alıyor. Evdeykende bir aydır bu böyleydi.  Ali ile Talip abiyi ziyaret etme şansımız olmadığından, hastahaneye gitmekten vaz geçtik.

Hastalarımız geçmiş olsun der, acil şifalar dileriz.